Kategori Arşivleri: Hikaye Şiir

Eskiden biz çocuklar arsındaki konuşmalar şöyle olurdu

Eskiden biz çocuklar arsındaki konuşmalar şöyle olurdu: Ver lan güllelerimi,oynameeym. Mahallemin uşakları düzülün. Eşleşek,herkes eşini seçsin ağam. Şık Maamed sen yanıma gel. Harafa çimmeye gedek, ordan eyle bostan arasına marıl yimiye, bugün Cuma, avradlar bostan arasına küfte yoormıya gedikler. Elimize iki topak geçer zaar. Verirler, verirler. Yoosa ben isterim. Nakıp Ali’nin dehlizinden Tommiksin ciltini 120 […]

Acı yaanımı çal Haycee 1

Acı yaanımı çal Haycee 1 Lütfen,bi zahmet ,azıcık ,biraz ,haydi manasında ACI Acı bi tene daha yi şu dolmadan Acı şu arabaya el at da hep barabar yitek. Acı bi ekmek ver oğlum. Acı birez de ben bahıym,burdan görünmey. Acı sen yeri halangile get.Acı yaanımı çal Hayce. Geç ordan ,acı da bizim oğlan oynasın deermeynen.

O…ma, s..ma Abdulah Ağa kavun, karpuz ekiy…

O…ma, s..ma Abdulah Ağa kavun, karpuz ekiy… Güya kavun karpuz hıyar ekerken yellenirsen diktiğin hıyar, kavun karpuz acı olurmuş. ( Bir iş yaparken yaptığı işten çok etrafına hava atan, yardım isteyen, -“Tutun haa”, -“Şunu getirin, şunu götürün”, -“Sessiz olun”

Meneş gediyy.!

Güneş gediy Meneş gediyy.! Meneş, yaklaşık 1890 larda Antep’te yaşamış bir ses sanatkârının adıdır, Ermenidir. Kemanı Zadik adlı bir ermeni, kanunu da Kara adlı biri çalardı. Zadik’in keman çalması dillere destandı. Bu kemancı güzel okurdu. Sesi çok dokunaklı idi. Hele Meneş’in; sesi o kadar tatlı ve tiz idi ki üç kilometre mesafeden dinlenebilirdi. -“Yine sürgün […]

Süllüm

Süllüm Eğer yeni bir adı varsa da bilmiyorum. Çocuğumuza çoluğumuza öğretelim. Kıymetli bir kültür gidiyor. Bunları bilmek yerli yerine kullanmak zenginliktir. Bilmeden yeri hadi bakalım bu tekerlemeyi söyle de anlat Süllümü kurdum,Süyüğe çıktım,Hayada hopladım,Tağıdan girdim,Mahmili açtım,Anakdarı aldım,Haznayı açtım,evden kaçtım..

Antepli ne çalar ?…

Antepli ne çalar ?… Kapıda HANEK çalar. NEVSEYE GUYMAK çalar Üşürse IBIBIK çalar Düğününde “HELE YANDIM,YANDIM ELİZİLLİYE,BEN DE YANDIM BURUN HEYRİ’YE” çalar Herifi YAH çektikten sonra, ARVADI ZILGIR çalar Sinemada filim koparsa “NAKIP ALİYİ GEÇTİİİ ” diye ıslık çalar. CARIS ETMEK için DÜDEE KOR çalar. Arvatları iş tutarken ETEĞİNİ BELİNE çalar. Keyfi yerinde olursa ÇİBELEK […]

“Ağız yediğini ister,g.t geydiğini”.

“Ağız yediğini ister,g.t geydiğini”. Bizim ağzımız da g.tümüzde garibandı. Oğlum gününün kıymetini bilmelisin! Bizden evvelkiler daha çok çekmiş. Şimdi siz yağ içinde böreksiniz. Yahu en azından ayakkabınıza su geçmiyor. Gak deyince et, guk deyince süt. Balı böreği burnunuzla yitiyorsun. Peynirli, sucuklu sandavicin yanında bir tabak pendir yiyorsun. Öğleyne lahmacun, akşama kebap. Üstüne kaymaklı künefe. Ulan […]

Bakkal Hıdır anlatıyor !

Bakkal Hıdır anlatıyor ! ( anlayamayanlara sonunda açıklama var ) İsneyn günü, aaşamaader düvende oturdum, Baaşire edemedim.Yaleez annaç düvende Yirik Höggeşe bi nö çökelek, yiymi beş diremhasbirnen Mısdeen oğlu Cıncık Maamede yarım batman malhıta saddım.Meram bir aydır ortalıkta yen kesatlık var. A’şam, kerhaney kitliyecekdim. Dili yitirmişim. peşt’ahtey filan aradım, bulamadım.Meersem sahonun cebinde galmış.Öleyn vaali yimee az yidimdi. Zatılam sabahleyn de tekney hamırlamadımdı.Onun üçün garnım yeen açtı.Evet, evet darabey kitledim. Geçiyken kâhgeciden bi nöbaasimet aldım.Bakdım […]

doğum tarihi

Doğduğunda Ahmediye ya da Kuran sayfasının kenarına doğum tarihi yazılırdı. Çünkü en sağlam evrak onlardı. Kaybolmaz, sağlam. Doğum günleri de şöyle söylenirdi. -Teze pendirlerde -Şaraküstü’den marıl geldiydi o gün. -Teze hıyarlarda -Arpa yolmasında -Gaynanamgil bulgur gaynatmıya gettilerdi, o gün. -Eriklerin comcomusunda -Antep balcanı çıktıydı. -Tomusun sıcaanda -Karalık sergisinde -Fıstık sergisinde -O gün kuyruk doğduydu. Beter […]