Tuzlucacı Zengin

Adı Mustafa Kaya’dır. Onu bütün Gaziantepliler tanır. Çok satış yaptığını düşündüklerinden olacak, halk ona “Zengin”, adını takmıştır.Halbuki fakir bir adamdır. Elli beş yaşlarındadır. Çok neşelidir. Mağarabaşındaki evimizn kapısında oturacak bir yer vardı .Zengin oraya gelir oturur,soluklanırdı.Bir yandan da kağıt külah kıvırırdı.Hem de bir yandan bağırırdı.

-Zeeengiiin.Tokdur Hamit Bey de yiy bundaaan.Aman gece kalma erken gel deeey.
-Duzluca tezeyken alıııın.
Havla kimi arkadaaş.
Firik pilov yiyenneer ..
Dohuzan yaşındahı gariler de yiiiy…
Gaynanasını görmiye gedener alıııy…
Aman Zengin bu kâr saa h`alal deyler…..
Tohtur Hamit de yiiiy …
Saat sekizde gel on’a galma deeey …
Bu kâr saa h`alal deey…

-“Zeeengiiiin !
Nerde kaldın deyler, zengin
Tokdor Hamit de bundan yiiiy bundaaan,
nerde kaldın zengin deeey.
Dohuza galma ,sekizde gel deeey.
Güllü’nün baklavasını geçti deyler, zengin
Havla nohuttan sende yi, duzlucacı Zengin geldi
Duzlucan da lokum kimi deyler, zengiiin”
Gazete kağıdından yapılmış külaha elindeki çay bardağıyla ölçü yapar,5 kuruşluk,10 kuruşluk doldurur,üstüne de karabiber ekelerdi.

Resim : Tuzlucacı Zengin ve Gazeteci Oğuz Göğüş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir