İngiltere’nin Antep’i İşgali…

 

İngiltere’nin Antep’i İşgali…

Osmanlı İmparatorluğu, Balkan Savaşları’nın ağır yaralarını henüz saramadan Almanya, Avusturya Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan’ın yanında Birinci Dünya Savaşı’na girdi. Dört yıl süren savaşın neticesi, Osmanlılar açısından ziyadesiyle ağırdı. Antep Buy Methandienone, imparatorluğun diğer kesimlerinde olduğu gibi savaşın getirdiği külfet için gerekli fedakârlıkta bulundu. 30 Ekim 1918 tarihindeki Mondros Ateşkes Antlaşması ateşkes antlaşmasıyla; Suriye, Filistin, Irak ve Arabistan üzerindeki Osmanlı hâkimiyeti sona erdi; Osmanlı birlikleri terhis edildi; İstanbul, boğazlar ve müstahkem mevkiler işgal olunarak silâh, cephane ve savaş araçlarına el konuldu.1919 ingiliz arşiv harp (179)

1 Kasım sabahından itibaren geçerli olan Mondros Ateşkes Antlaşması’nda; Osmanlı Devleti’nin sınırlarına ve statüsüne ilişkin ifadeler yoktu. Mondros Mütarekesi’nin müphem ve esnek maddeleri, Müttefiklerin lehineydi. Müttefikler, kendi güvenliklerini tehdit edecek herhangi bir durum ortaya çıktığı takdirde işgal hakkına sahipti. Bunu koz olarak kul­lanarak işgallerine gerekçe gösterdiler. Böylelikle istilâlarını yayabildiler. Aralık 1918 İngiliz birlikleri, 10. ve 16. maddeler uyarınca Antep’e girdiler.

Halep ile Anadolu’nun bağlantısı pozisyonunda olan Antep, coğrafi konumu itibariyle İngiltere açısından fevkalade ehemmiyetliydi. Özellikle Suriye üzerine muhtemel bir taarruzu engellemek için İngiltere, Halep’ten sonra yönünü Antep’e çevirdi. 17 Aralıktan itibaren de birliklerini Antep’e doğru kaydırdı. İngiliz yetkililer, Halep’teki asker ve hayvan sayısının fazla olduğu için kışı geçirmek gayesiyle geldiklerini ve bu durumun kesinlikle yanlış anlaşılmamasını izah ettiler. Hatta gelişlerinin işgal anlamına gelmediğinin de altını çizdiler. İngiltere, Antep halkının muhtemel bir tepkisinden çekinerek hiçbir müdahalede bulunmadı. Bu yaklaşımları dolayısıyla gerek yerel yönetim ve gerekse ahali tarafından herhangi bir tepki görmediler. Ancak her geçen gün şehirdeki birliklerinin mevcudunu arttırdılar.

İngilizlerin gelişiyle birlikte asayiş sorunları yaşandı. Bu durum, İngiltere açısından arzu edilmekteydi. Hatta zaman zaman da desteklenmekteydi. Keza İngiltere tarafından desteklenen Çöl Arapları, Antep ve havalisinde saldırılarda bulunmaktaydı. Antep’te asayiş sorununu çıkaran bir diğer unsur, Ermenilerdi. Özelikle Suriye’den gelen Ermeniler, huzursuzluk kaynağıydılar. Ermenilerin düşmanca tutumları ve davranışları karşısında mahalli idare asayişi temin edememekteydi. Ortaya çıkan kargaşa ve keşmekeşlik en çok İngiltere’yi memnun etmekteydi.

Osmanlı hükümeti, barış antlaşması için elverişli bir durum elde edebilmek için ikili ilişkileri iyi düzeyde tutmaya gayret etmekteydi. Bâb-ı Alî, 6 Ocak 1919 tarihinde Antep mutasarrıfına, İngilizlerle iyi ilişkiler kurmasını açıkça bildirdi. Şehirde ise ılımlı bir hava esmekteydi. İngiliz askerlerinin ihtiyaçları, belediye tarafından sağlanmaktaydı. Gerek ahali ve gerekse bir takım münevverler durumun hiç iyi gitmediğini düşünseler de İngiltere’nin geçici bir süre Antep’te kalacağını zanneden ve onlarla herhangi bir çatışmaya girmekten imtina edenler de mevcuttu.

51 (6)
1918 Kasım da Anteb’e girişi

14 Ocak 1919 tarihinde İngilizler farklı bir tutum içerisine girdiler. İşgal kuvvetleri komutanı General McAndrew, şehrin ileri gelenlerini karargâhında görüşmeye çağırdı. General, gerek şehirde ve gerekse şehir dışında herhangi bir olay meydana geldiği takdirde hadiseye sebep olanların cezalandırılacağını ve kesinlikle asayişsizliğe müsaade edilmeyeceğini sert bir şekilde ifade etti.Sözde kışı geçirmek ve hayvanlarına yem temin etmek amacıyla geldikleri yönündeki söylemlerin ne derece isnatsız olduğu ertesi gün yani 15 Ocakta daha iyi anlaşıldı.

İngiltere, Mondros Mütarekesi’nin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak’ta Antep’i, resmen işgal etti. Telgrafhaneye el konuldu artık haberleşme, İngilizlerin denetiminde ve sansürlü olarak sağlanacaktı. Ulaşımda sıkı kontrol altına alındı. Civardaki tren istasyonları, İngilizlerin denetimine geçti. Amerikan koleji ve civarındaki Ermeni evleri, kışla ve karargâh haline getirdiler. Antep’in işgali, mütareke şartlarına aykırı olduğundan dolayı protesto edildi.

Suriye’ye gönderilen Ermeniler, Antep’e dönmeye başladılar. 1919’da Halep üzerinden 4 421 Ermeni, Antep’e geldi. Türklere karşı büyük bir hırs, kin ve nefretle dolu olan Ermeniler, İngiliz makamlarını etkileyerek, sert bir idare tesisine çalıştılar. İngilizler, Ermenileri el altından teşvik ettiler. Ermeniler, sevk ve iskân kanunu dolayısıyla Antep’ten ayrıldıktan sonra boşaltılan evlerinin ve arazilerinin Türkler tarafından gasp edildiğini hatta hükümetin dahi bu konuda gerekli yaptırımı yapmadığı iddia ettiler. Türklere karşı düşmanlık içerisinde Antep’e gelen elli bin civarında Ermeni, zaman zaman duygularını, sebepli sebepsiz yere açığa vurdular. Özelikle tercüman Ermeni Leonyan Adur’un tahrikleri sayesinde İngilizler Türklere karşı düşmanca tavır sergilediler.

antep harp ingiliz şehir 1919 (59) zincirli hüseyin
1919 da Zencirli Bedesten önünde nöbet bekleyen İngiliz ( Hint ) askeri

23 Ocak 1919’da yerel memurlardan Muhasebeci Nesim, Defter-i Hâkânî memuru Eyüp Sabri, Evkaf memuru Hakkı, Taşçızâde Abdullah, Antep Haberleri gazetesi sahiplerinden Kâhyazâde Hüseyin Cemil, Mennanzâde Mustafa, İmamzâde Mustafa, İncozâde Hasan, Patpatzâde M. Bahtiyar ve Urfa’dan gelen Dişi kırıkoğlu Hulusi gibi şehrin tanınan bazı seçkinleri, Ermeni sevk ve iskanı ile ilgileri olduklarından dolayı tutuklandılar. Aileleriyle görüştürülmeden hemen Halep’e ve oradan da Mısır’daki esir kampına gönderildiler.

İngilizler, 8 Mart’ta Antep’te sıkıyönetim ilan ederek Antep’teki silâh ve cephanenin teslimi istendiler. Aksi takdirde evinde veya üzerinde silâh bulunduranların mahkemeye çıkarılacakları, yüz altın lira ceza alınacağı gibi idam edilecekleri ilan ettiler. Ertesi gün, şehrin önemli noktalarına makineli tüfekler yerleştirildi. Ahali yapabileceği çok fazla bir şey olmadığından silâhlarını teslim etti. Yaklaşık on dört araba silah, toplandı. 13 Martta, Askerlik Şubesi Başkanı Yarbay İrfan Bey’den depolardaki silahların ve cephanelerin teslimi istendi. Ancak İrfan Bey, mütareke şartları arasında böyle bir madde olmadığını ileri sürerek, teklifi reddetti.

Amerikan Koleji Müdürü John E. Merill, teslim edilen silahların ancak mevcut silahların dörtte biri olduğu yönünde bir bilgi verdi.ANTEP 1908 AMERİKAN HASTANESİ

Bunun üzerine İngiliz İşgal Kumandanlığı, 15 Mart 1919’da ikinci defa beyanname yayınladı. Halk elindeki silâhların tamamını teslim etmediğinden 17 Marttan itibaren dükkân kapama ve sokağa çıkma yasağı koyuldu. Kapama yasağına; ekmekçiler, uncular, eczacılar, buğday ve süt satanlar dâhil değildi. İbadet etmenin dışında camilerde toplanma yasaklandı. Türklerin meskûn oldukları evler aranarak halka korku verildi. Binlerce silaha sahip Ermenilere karşı herhangi bir yaptırım tatbik edilmedi. Sıkıyönetim on beş gün sürdü. Kasaplar yasağa tâbi olduklarından dükkânlarındaki etleri koktu ve çarşılar pis kokudan geçilemez hale geldi.  Şehir, silah arama bahanesiyle günlerce baskı altında kaldı.

İngiliz Askeri Kuvvetleri Kumandanı Kaymakamı W. A. S. Kili, 30 Martta üçüncü kez beyanname yayınlandı. Buna göre; 31 Marttan itibaren şehirdeki dükkân kapama ve sokağa çıkma yasağı kısmen de olsa sona erdi. Sıkıyönetim devresinde özellikle Ermenilerin de tahrikiyle Türkler, çok sıkı baskı altında kaldılar. Sokağa çıkma yasağı kalkmasına karşın ahali mümkün olmadıkça dışarı çıkmadı.[

İşgalin ağırlığı arttığı ölçüde Anteplilerin kararlılık ve direnme azmi güçlendi. Amerikan Hastanesi ve Amerikan Koleji’nin şehirle olan ilişkilerinin olumsuz bir hal alması değişimin göstergesiydi. Halkın tutumunun ve duygularının değişikliği fark eden İngilizler,tavırlarını değiştirdiler. 1919 senesinin yaz ayları neredeyse olaysız geçti. Oldukça temkinli hareket eden İngilizler, hiçbir surette mahalli idareye, polise ve jandarmaya karışmadılar. Ancak haberleşme üzerindeki denetimlerini sürdürdüler. İşgal süresince İngilizler, Osmanlı memurlarını yönetimde serbest bıraktılar ve resmî dairelere Türk bayrağı çekilmesine mani olmadılar.

51 (8)
1919 Kasım’ın 7 sinde İngilizler Anteb’i Fransızlara devrederek şehirden ayrıldı.

Antep’te nispeten ılımlı hava devam ederken İngiltere ile Fransa arasında görüşmeler sürmekteydi. Gerçi iki devlet arasında yapılan Sykes-Picot Antlaşması’na göre; İngiltere, Antep, Maraş ve Urfa’nın Fransa’nın egemenliğine bırakılmıştı. Ancak İngiltere, Musul’daki pozisyonu kuvvetlendirmek ve Fransa’ya karşı pazarlık konusu teşkil etmek üzere Antep, Maraş ve Urfa’yı gayr-i meşru olarak işgal etti. Bu oldu-bitti karşısında Fransa vazgeçmedi. Mart 1919’dan itibaren İngiltere’ye baskı yapmaya başladı. Tazyikin neticesinde İngiltere, Temmuz ayında işgal ettiği topraklardan çekileceğini taahhüt etti. İki taraf arasında 15 Eylül 1919 tarihinde Suriye İtilâfnâmesi/Paris Uzlaşması’yla yapıldı. Buna göre; İngiltere, Musul’u elinde tutarken Antep, Urfa ve Maraş’ı Fransa’ya terk etti.

Yazan : Prof.Bilgehan Pamuk Ayıntap’dan Gaziayıntab’a: Bir Şehrin Direnişi

ingiliz fransız takas kürkcüyan isimler

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir