Antep’te Darü’l Harir (İpekcilik Mektebi)

 

Sultan Abdulhamit zamanında Antep’te ve Bursa’da İpekcilik mektebleri açılmış.

XVIII.YY’ın ikinci yarısında Gaziantep Zeynel Özlü (Sayfa 119, 145, 146)

Dokumacılık denilince akla Antep’e özgü kutnu kumaş gelir. Kutnu ipekli bir dokuma türüdür. Ham maddesi suni ipek ve pamuk ipliğidir. Ana renk sarı olmakla beraber 60’dan fazla çeşidi vardır. Mecidiye, zincirli, darcı çiçekli gibi isimler verilmiştir. Selçuklular zamanında dokunan kutnu kumaşlar; Hindistan, iran ve Arabistan’a satılırdı. Her yeri dutluk olan Antep’te Dar’ül Harir denilen bir ipekçilik okulu vardı. Şimdi onun yerine Gaziantep Lisesi vardır. Bu okul sayesinde Antep’te çok iyi ustalar yetişmişti. Sabahları erkenden omuzlarına ipek toplarını yüklenen ustalar. Kürkçü hanına gider, han duvarlarına demir kazıklar çakar kazıkların arasına da çile halindeki ipeği gererlerdi. 8-10 metrelik bir tezgah haline gelen duvar yüzeyinde ipeği işlerlerdi. (Mezzekçi) ipek ustalarının çaktığı kazıkların oyukları günümüzde hala Han duvarlarında görülmektedir. Gece geç saatlere kalar tezgahlar çalışır ve zaman geçirmek zor olduğu için türküsü bulunmaktadır. Antep’in meşhur “Gözlerin kör ola ölesin usta” türküsü buna güzel bir örnektir.

İpeğe “KECİ” denilirdi. Keci birçok türküde keçi olarak söylene söylene ipekle ilgili türküler zamanla unutulmuştur. Kumaşların güzelliği başkentte fark edilince ünlü ustalar başkente getirilmiş. istanbul’da ve Bursa’da da ipek ustalığı yaygınlaşmış. Ancak kutnu kumaş yine de yalnızca Antep’te dokunurmuş. Mor rengi elde etmek çok zor olduğu için özel kabul edilmiş ve başkent, saray dışında mor renk giyilmesini ve üretilmesini yasaklamış. Bu rengi yalnızca Antepli ustalar elde edebiliyormuş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir