Oturakcı Pazarı’nda Halep ceketi satılırdı.
Eski Belediye’nın yanındaki meydanlığa oturakcı pazarı denirdi. Biraz bitpazarı havası vardı. Üçkağıt açanlar,milleti başına yılan oynatıp topladıktan sonra ıvır zıvır eşya satmaya çalışanlar, acıklı hikayeler anlatan destan satanlar vardı.
Ama burada daha çok Suriye yoluyla gelen Avrupa’nın Amerika’nın kullanılmış giyecekleri, ceketler, pantolonlar, paltolar satılırdı. Omuzlarına birkaç ceketi birden giyen sürekli “var vaar eyi saho vaar,eyi pantolon vaar” diye bağıran uyanık adamlar hele de safca birini bulduğunda, hiç olmaz bir ölçüyü adama “baay bay nasıl da yakıştı ” diye satarlardı.
Pazarlıklar da bir acaipti, 200 lira istenen bir palto 50 liraya satılırdı.
Oturakcı: Eski eşya satan, bitpazarı tüccarı. 2. Gezgin satıcı, çerçi. 3. Eşyaların gerçek değerini bilen (kimse). 4. Sandalye, merdiven parmaklığı vb. tahta işlerini yapan usta.( TDK)