Bir koca çınar daha gitti.
Mustafa Usta 1943 doğumluydu. Çıraklığına meşhur tabelacı Sakallı’nın yanında başladı. Sonra Abdullah Bozhüyük ustayla çalıştı.
Alet, adavat, fırça, kalem, yağlıboya…
Evvel parşumene kurşun kalemle çizilir, iğneli teker ile delik delinir. Kömür tozuyla saca yazı aktarılır. Sonra fırça ile tabela yazılırdı.
Bir ara Mersin’de çalıştı. 80’li yıllarda Antep’e geri döndü. Tabelacılıktan daha çok resimle uğraştı. Tablolarını çok zor sattı ama sebat gösterdi, devam etti. Suluboyaya döndü ve çok başarılı oldu.
Gaziantep kültürü ve tarihi ile ilgili çok eser verdi. Ulusal çapta tanındı. Geç gelen bir ünvana sahip oldu.
Ve rahmetli oldu. İyi adamdı, güleç yüzlüydü. Hava atmaz, kendini övmezdi.
Allah rahmet eylesin.