Yazın sıcaklarında hayır sahipleri beleş şerbet dağıttırarak hayır yaparlardı. Çarşıda, mahallede, cami önlerinde, maşrabasınnı alan seerdirdi. Kimi tasnan kimi bardaktan bus kimi şerbeti içer ağzını sumsoonan silerken de Allah kabul etsin, atasına babasına rahmet olsun derlerdi. Şerbetci bağırırdı: -Sebiilulllaaaahhhh Hasbetenillaaaahhh Hasaaaan, Hösüüyn efendimizin ruhu şaadolaaa Heyr saabinin heyri kabuulu makbuul olaaa. Sebiilulllaahhh
Kategori Arşivleri: Ağzı
Hamama natıraynan hamam torbası, hamam bokcası salınır. Hamam halısına yerleşilir. Mezere sarınılır. Curunun başında balıklı tasnan su dökünülür. Kil leğeninde ıslanmış kille başımız arıtırlır. Gaymeye yaanımızı çaldırır. Sıcaktan fenikir, ellerimiz garicik olana kadar yunur. Arada bir orta hayata çıkar soğuk soğuk pertuhul, alma yir. Bi tas soğuk su içer yüreemizi soğutur, tedarikli geldiysek günüşüknen maş […]
“O zaman Nabi Efendisin.” “Senden iyisi yok” manasında kullandığımız, refah seviyesindeki üst sınır olarak gösterilen Nabi Efendi. Nabi Efendi zamanında Uzun Çarşı’da katmercilik yaparmış. Sabah erkenden dükkanını açar, öğleye yakın işini bitirir. Ertesi günün malzemesini tedarik edermiş. Yemeğini evinde yer, kahveye gelir bi baş tembeki bastırır, kahvesinin içer, eşiyle dostuyla hoşça muhabbet edermiş. Mütevazı bir […]
Sonuna -geç, – gaç ekleyerek ürettiğimiz isimler. Sallangaç Evirgeç Eringeç Süzgeç Utangaç Tıkaç Kıskaç Değerli dil bilimci Hakan Saritiken ‘in katkılarıyla
Kövlü, radyosunu tamirciye getirmiş ve demiş ki: “Usta, bu radiyo çalmeydi. Kendini gözelce yudum, arıttım. Duvara dayadım sırkıttım, Güneşe koydum guruttum. Amma gene de çalmey. “
İsimlerin sonuna -celik, -calık getirerek alet ve araç ismi meydana getiririz. 1-Kapıcalık: Kışın oda kapısına geçici olarak geçirilen cam kapı,rüzgarlık. 2-Ayakcalık: Manivelanın haraket etmesi veya dönmesi için ayakla basılacak şey 3- Körgecelik:Gölge yapsın diye kullanılan örtü,çatı,asma vs. 4-Parmakcalık: Parmaklık,korkuluk,belbet 5- Üstecelik: Üste giymeye mahsus elbise,manto,palto,çarşaf. 6-Görümcelik: Gelinin yüzüne ilk defa görme şerefine verilen güveyi tarafından […]